
""""Sakarya Vib Turizm 0850 455 54 54""".
İlkbahar-yaz aylarında çocuklarda görülen geçmeyen gribal enfeksiyon belirtilerine dikkat! Uzmanlar bu gibi durumlarda alerjik rinit ihtimalinin yüksek olduğunu ve mutlaka tanı konulması gerektiğine vurgu yapıyor.
Son yıllarda alerjik hastalıkların artışının hız kazandığını belirten Medigold Sultan Hastanesinden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Belgin Aktaş, bunda modern yaşamın getirdiği doğadan giderek uzaklaşma, ev içinde daha çok vakit geçirme ve doğal olmayan ürünlerle beslenme alışkanlıklarının da önemli rol oynadığını söyledi.
Hijyen takıntısı çocuklara zarar veriyor.
Ailelerin hijyen konusunda aşırı dikkatli olmalarının çocuklara fayda yerine zarar verebileceÄŸine deÄŸinen Dr. Belgin AktaÅŸ,” Annelerin çocuklarının saÄŸlığını düşünerek hijyene çok dikkat ettiklerini görüyoruz. Ancak bu çoÄŸu zaman fayda yerine zarar getirebiliyor. Çocukların mikroplara karşı bağışıklığı baskılanıyor.” dedi.
Bahar alerjisi ihmal edilmemeli.
Bahar alerjisi belirtilerinin aileler tarafından soÄŸuk algınlığı ile karıştırılıp ‘nasıl olsa geçer düşüncesiyle’ ihmal edilebildiÄŸini belirten Dr. Belgin AktaÅŸ, “Genelde bulguların tekrarlayan soÄŸuk algınlığı atakları olarak algılanması, tedavide soÄŸuk algınlığı ilaçları veya alerjiye neden olan etkeni ortaya koymadan verilen alerji ÅŸurupları gibi yaklaşımlar tedavide geç kalınmasına neden olmaktadır.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Zamanla astıma dönüşebilir.
En tipik bahar alerjisi alerjik rinit, yani halk arasındaki adıyla saman nezlesi ÅŸeklinde görülüyor. Dr. AktaÅŸ alerjik nezlesi olan çocukların çoÄŸunda alerjik göz nezlesi de görüldüğünü belirterek, “Bazı çocuklarda bu alerjenler aynı zamanda astım bulgularına ya da ciltte alerjik reaksiyona da yol açabiliyor. Tedavide geç kalındığında alerjik rinitin astımdan sinüzite, orta kulakta sıvı toplanması ve buna baÄŸlı iÅŸitme kayıplarına, okul baÅŸarısında düşüşten dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluÄŸu ve uyku bozukluklarına dek birçok soruna yol açabiliyor. Alerjik rinit (saman nezlesi) sıklığı giderek artan çocukluk çağının kronik hastalığıdır. İlkbahar-yaz aylarında çocuÄŸunuzda sürekli gribal enfeksiyon belirtileri varsa alerjik rinit olma ihtimali çok yüksektir. Kesin olarak alerji tespit edilmeden deneme amaçlı verilen ilaçlarla alerjinin tedavisi mümkün deÄŸildir. Alerjik rinitin zamanla astıma dönüşme ihtimali yüksektir. Bu nedenle iki haftadan fazla süren hapşırma, burun akıntısı, gözlerde kızarma ve sulanma sorunlarında bahar alerjisinden şüphelenmeli ve mutlaka doktora baÅŸvurulmalıdır. EÄŸer doktora baÅŸvurulmaz, alerjenden yeterince korunmaz, düzenli ilaç tedavisi uygulanmaz ve çocuÄŸun yanında sigara içilirse tehlike büyüyor.” ifadelerini kullandı.
Bu belirtilere dikkat!
Alerjik rinitin belirtilerine deÄŸinen Dr. Belgin AktaÅŸ,” Uzun süreli ÅŸeffaf burun akıntısı, burun tıkanıklığı; burun, dudak, boÄŸaz ve damakta kaşıntı, burnun kaşıntıya baÄŸlı sürekli yukarı itilmesiyle alerjik selam denilen yatay çizgilenmenin oluÅŸması, geniz akıntısı, hapşırma nöbetleri, yüzde baskı hissi veya aÄŸrı, gözlerde kaşıntı, ÅŸeffaf sulanma, kızarıklık gözaltlarında ÅŸiÅŸlik ve mavimsi-mor renk deÄŸiÅŸikliÄŸi, öksürük, nefes darlığı, hırıltı (astım bulguları), uyku kalitesinde bozulma gibi belirtiler gösteriyor.” ÅŸeklinde bilgi verdi.
Rahatladı diye tedaviyi yarıda bırakmayın.
Mevsimsel alerjinin tedavisinin üç ayaklı olduÄŸuna dikkat çeken AktaÅŸ,” Tedavide en temel yaklaşım duyarlı alerjenle temasın kesilmesi. İkincisi doktorunuzun önerdiÄŸi ilaç tedavisi. Üçüncü ayak ise aşı ile duyarsızlaÅŸtırma yöntemi. Ne yazık ki uygulanan tedavi ile alerjik bünye tamamen ortadan kaldırılamıyor. Bu yüzden tedavide esas hedef hastalığın kontrol altına alınması.& ; Çocuklar uygulanan tedaviyle süratle iyileÅŸiyor ve yakınmaların sıklık ile ÅŸiddeti azalıyor. Ancak doktorunuzun çocuÄŸunuza polen mevsimi boyunca kullanmasını önerdiÄŸi ilaçları kısa süreli deÄŸil, uygun süre ve dozda kullanmaya özen göstermeniz gerekiyor zira yakınmalar bittiÄŸinde kesmeniz ancak kısa süreli çözüm saÄŸlıyor.
İlaç tedavisinde ilaç kesilince çevresel önlemler de yeterince alınmamışsa alerji yeniden alevlenebiliyor. İğne veya dilaltı damla olarak uygulanan aşı tedavisi yeni alerjen duyarlaÅŸmasını ve astım geliÅŸimini engelleyebilen çok önemli bir tedavi ÅŸekli. Ancak bu tedavi kararı ve takibi mutlaka çocuk alerji uzmanı tarafından yapılmalı. Alerjik hastalıklar uzun soluklu yani kronik hastalıklar olduÄŸundan, tedaviden iyi sonuç almak için alerjinin kesin teÅŸhisinin çocuk alerji uzmanı tarafından konularak tedavinin planlanması ÅŸart.” ifadelerini kullandı.
Polen mevsiminde çocuğunuzu alerjenlerden korumanın yolları.
Polenlerin yoğun olduğu zamanlarda mümkün olduğunca dışarı çıkarmayın. Özelikle yeşil alanlarda bulunmamasına dikkat edin.
Sabah erken saatlerde ve akşam geç saatlerde polen yoğunluğu fazla olduğundan evinizi havalandırırken de buna dikkat edin.
Burnun dış kısmına ve gözlerin etrafına sürülen ince bir tabaka vazelin polenlerin yapışmasını sağlayıp vücuda girişini bir miktar azaltabilir.
Dışarı çıktığında ağız ve burnunu örten polen maskesi kullanabilir, gözlerin yanını da örten güneş gözlüklerinden faydalanabilirsiniz.
Polen mevsiminde dışarıda çamaşır kurutmayın.
Dışarıdan eve gelince giysilerini değiştirin ve duş almasını sağlayın. Çıkardığı giysilerin yatak odasında kalmamasına dikkat edin. Duş alması o anda mümkün değilse de ağız ve burnunu yıkaması faydalı olacaktır.
Sıcak- kuru ev havası yakınmaları arttıracağı için evinizi nemlendirin.
Evinizde tüylü hayvan ve bitki beslemekten kaçının.
Yorgan ve battaniyesinin yün yerine pamuklu ve sentetik olmasına dikkat edin ve yatak takımlarını her hafta 60 derece ısıda yıkayın.
Evinizi sık süpürün, silin, toz alın.
Evin içinde kesinlikle sigara içmeyin.
Burnunu serum fizyolojik (tuzlu okyanus suyu) ile sık sık temizlemek yakınmalarını hafifletebilir.
Haydi çocuklar ellerinizi yıkamaya.
Bahar aylarında hele de alerjik bünyeli çocuklarda enfeksiyonlar sık görülüyor. Her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en etkili yollarının başında ise hijyen, ellerin sık sık yıkanması geliyor. Zira mikroplar en fazla el ve ağız yoluyla bulaşıyor. O nedenle el ve yüz temizliÄŸine çok dikkat edilmesi, özellikle anne babaların çocuklarına bu çok önemli kuralı öğretmesi gerekiyor. Anne babaların da eve geldiklerinde ellerini ve yüzünü yıkamadan çocuklarıyla temas etmemeleri gerektiÄŸini belirten Dr. Belgin AktaÅŸ,”Okula giden çocuklar, küçük kardeÅŸlerine enfeksiyon taşımaktadırlar. Çocuklara sık sık el yıkamaları gerektiÄŸini hatırlatmalıyız. Bizler de burun akıntısı, kırıklık ve hapşırık gibi hastalık belirtileri hissettiÄŸimizde maske takarak çocuklarımıza enfeksiyon bulaÅŸmasını önleyebiliriz.” dedi.
Sağlıklı ve dengeli beslenme şart.
Alerjik bünyeli çocuklarda bağışıklığın güçlendirilmesinin önemine dikkat çeken AktaÅŸ,” Bunun için saÄŸlıklı ve dengeli beslenmesine önem verilmeli. İyi ve dengeli beslenme her dönemde bağışıklık sisteminin güçlenmesini saÄŸlıyor. YoÄŸurt ve kefir gibi besinler, içerdiÄŸi probiyotikler sayesinde bağırsak florasını güçlendiriyor. BaÅŸta ishaller olmak üzere pek çok enfeksiyon hastalığından korunmayı saÄŸlıyor. C vitamini de bağışıklık sitemini güçlendiriyor. Taze meyve ve sebzeler önemli C vitamini kaynaklarından. Bu arada D vitaminini de unutmamak gerekiyor. Zira D vitamini de enfeksiyonlardan korunmayı saÄŸlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. GüneÅŸli havalarda güneÅŸten hem kendimizi hem çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Günde yarım saat güneÅŸten direkt olarak faydalanmalıyız. Bahar hastalıklarından korunmada bir önemli unsur da egzersiz. Egzersiz bağışıklık sistemini destekliyor. Bu nedenle temiz havada yürüyüş ve bisiklete binmek gibi aktivitelere çocukların yönlendirilmesi faydalı. Hastalıklardan korunmada, hasta kiÅŸilerle temas edilmemesi, kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınılması, hasta çocuÄŸun okula gönderilmemesi, sınıfların sık ve düzenli havalandırılması, terleten kıyafetlerden kaçınılması, terli giysilerin deÄŸiÅŸtirilmesi de büyük önem taşıyor.” ÅŸeklinde bilgi verdi.